Çanaksu Köyü Ziyaretçi Defterine HoşgeldinizMesaj Ekle | Siteye Dön



Hüseyin TOPÇU21 Mart 2008 Cuma 15:13:41
Zülfü Livaneli (Gazeteci/Yazar): Çocukluğumdan beri Hz. Muhammed ismini duyduğum zaman yüreğim kabarır, heyecanlanırım. Dünyaya gelmiş geçmiş insanların en şefkatlisi, en merhametlisi bir peygamber olarak düşünürüm O’nu. İnsanın insanı ezmesine, dogmalara kapılmasına, fanatizme düşmesine engel olan bir büyük öğretici, bir aydınlatıcı olarak algılarım. Doğruluğun, dengenin, insancıllığın doruğu olduğunu bilirim. Zulme ve sürgüne uğramış, yanlış anlaşılmış, hayatına kastedilmiş ve ölümünden sonra da torunları ve damadı öldürülmüş bir aile reisi olarak çektiği acılar içimi titretir. Onunla birlikte ehli-beyti de erdem sahiplerinin en yüceleri olarak görürüm. İnsan soyu Hz. Muhammed’le şereflenmiş, onunla yücelmiştir. ***TÜM İNSANLIĞIN KUTLU DOĞUM HAFTASI MÜBAREK OLSUN*** ...HAYIRLAR GETİRSİN İNŞALLAH...
  ..

fahrettin kalaça21 Mart 2008 Cuma 15:04:04
Selamun aleyküm güzel köylülerim. Herkesin kutlu doğum haftası mübarek olsun Rabbim Resulullahın şefaatinden bizleri mahrum etmasin(amin). Selam ve dua ile...
  ..

fahrettin kalaça21 Mart 2008 Cuma 15:02:33
Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allahın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6) İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz. Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir. Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.
  ..

fahrettin kalaça21 Mart 2008 Cuma 15:01:31
Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar. Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5) Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi. Aynı gece Kabede tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü. Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi. Savada mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü. Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.
  ..

fahrettin kalaça21 Mart 2008 Cuma 15:00:38
Yahudi, Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir. Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir dedi.(2) Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı.. Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver. Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busradaki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalibe anlatmıştı.(3) Aynı gece Hz. Âminenin yanında bulunan Osman ibn Âsın annesinin gördükleri de şöyle: O gece evin içi nurla doldu, yıldızları
  ..



fahrettin kalaça21 Mart 2008 Cuma 14:59:43
Bîr Yahudi İleri geleni Mekkede Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda, - Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu? diye sordu. - Bilmiyoruz diye cevap verdiler. Yahudi, Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum! Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistinin kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var dedi. Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. Bu gece Abdülmuttalibin oğlu Abdullahın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular. haberini aldılar. Ertesi gün Yahudiye vardılar: Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu? dediler. Yahudi Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır? dedi. Onlar
  ..

fahrettin kalaça21 Mart 2008 Cuma 14:56:21
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü. Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu. O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi. İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun? sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı. Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler? Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdil
  ..

TARHAN KARA21 Mart 2008 Cuma 14:46:52
Siteniz güzel olmuş teb.ederim ben bursadan bir göldalılı olarak çanaksulu kumşularımza selamlarımı gönderiyorum.iyi veya kötü geçmişte güzel günlerimiz oldu.1980 -1990 yıllarda kuzu ya gidenler hatırlarlar hep kavga ederdik.çocukluk işte şimdi ismini hatırlamıyorum.birisi bağrırdı.aye halaliminallah sizleri daşın gavağına gatım göle tökejem diye bağırırdı.hiç unutmuyorum.herkese saygı veselamlarımı gönderiyourm
  ..

KORKMAZ KAPLAN--TURNUVA21 Mart 2008 Cuma 14:44:01
Sevgili köylülerimiz şu ana kadar halı saha futbol turnuvasına katılmak isteğen takımlar KAPLANLAR-SÖYÜTCÜLER-ASLANLAR-TOPCULAR-Y ILMAZLAR-KALACALAR-.Katılmak isteyen sülaleler siteye mesaj yazabilir her iki yakada ayrı ayrı takılada katılabilirsiniz Eğer takım oluşturabilirseniz turnuvaya katılmak isterseniz çok hoşumuza gider seviniriz..Önemli olan kazanmak yenmek değil amaç gençlerin birbirini tanıması dostlukların oluşması akrabalar dostlar köylüler arasında özlemlerin giderilmesidir.
  ..

Hüseyin TOPÇU21 Mart 2008 Cuma 14:41:02
Futbol turnuvasına tüm köylülerimizin katılımlarını bekliyoruz. İddalı olun yada olmayın. Korkmaz abinin de belirttiği gibi maksat muhabbet olsun.Temsili olarak Sülalelerin aynı soyadlıların oluşturacakları takımların birbiriyle yarışmaları şeklinde olacaktır.Bir sülale birden fazla takımla da turnuvaya katılabilirler. Hepimiz birbirimizle akrabayız aslında ama Eğlenceli olacağını düşünerek sülaleler arası turnuva yapalım dedik Turnuvanın Şampiyon olacak takımını sürpriz ödüller bekliyor. Gönül isterdiki maçlarımızı 100 bin kişilik sarıçayır stadında ; Final maçını da Gımının çayırında yapalım Bakarsınız ileride oda olur. Ancak şimdilik hepimiz deplasmandayız. İyi bir takım kurup dernekler arası futbol turnuvası da yapabiliriz. Ulaşabildiğimiz herkese iletmeye çalışıyoruz. GECENİZ ĞHAYRA GALSIN ...
  ..



Bilgi | Mesaj Ekle
Ziyaretçi defterinde: 16 sayfada toplam 153 kayıt bulunuyor. | Görüntülenen sayfa : 2
Sayfalar
< | 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 | >
Derlenme Süresi:0,584 s
Sayaç: